Manifesto Türk

  Biz, geçici dünyanın aldatıcı güzelliklerine kanmamış, her şeyin sonlu olduğunu idrak etmiş, kalplerinde gerçek huzuru arayan insanlar olarak sesleniyoruz: 1. Dünya Geçici, Ahiret Sonsuzdur. Her şeyin bir sonu vardır; dünya hayatı, zamanın en kısa anıdır. Ne kadar varlık, mal, mülk biriktirirseniz biriktirin, sonunda hepsi birer hatıra olacak ve geriye sadece amelleriniz kalacaktır. Gerçek varlık, kalıcı olan, ölümsüz olan, ebedi olan yalnızca ahirettedir. O yüzden, gözlerimizi dünyadan kaldırmalı ve sonsuzluğa odaklanmalıyız. 2. Huzur, Dışsal Değil, İçsel Bir Gerçekliktir. Dünya koşuşturması, sürekli bir telaş, bitmeyen istekler… Bütün bunlar, iç huzurun önündeki engellerdir. Gerçek huzur, dışsal koşullarda değil, içsel bir olgunlaşma ve Allah’a teslimiyetle bulunur. Kalbinizi Allah’a yönelttiğinizde, dünya üzerindeki her şeyin geçici olduğunu anlarsınız ve huzuru, sadece O’nda bulursunuz. 3. Sabır, İman ve İhlasla Yaşamalıyız. Dünyanın zorlukları, acıları ve sıkıntıları yalnızc...

  Ey insanoğlu! Gerçek ve mutlak hakikate ulaşma yolunda bir rehberin varlığına olan ihtiyacınız yadsınamaz bir gerçektir. İnsanın, hayatın zorlukları ve karanlıklarıyla başa çıkarken en büyük nimeti, kendisini doğru yolda yönlendirecek bir büyüğün varlığıdır. Bu rehber, sadece sizin karanlıkta kaldığınızda bir ışık olamayacak, aynı zamanda her adımınızda size doğruluğun, iyiliğin ve erdemin ne olduğunu hatırlatacaktır. Bizler, bir rehberin, bir büyüğün varlığının sadece dünyevi bir ihtiyaç değil, aynı zamanda insanın ruhsal evrimindeki en kıymetli kaynaklardan biri olduğuna inanıyoruz. Bu manifestoyu, insanın kalbinde en derin noktalara dokunacak bir hakikati ifşa etmek için kaleme alıyoruz. 1. Rehberlik, İnsanlık İçin En Yüksek Nimet Olmalıdır Her insan, hayatın içinde bir yolculuk yapmaktadır. Ancak bu yolculuk, yalnızca bireysel gayretler ve çabalarla değil, doğru bir rehberin varlığıyla anlam kazanır. Bir büyüğün rehberliği, insanın sadece günlük yaşamda yön bulmasını sağlamak...

  Bizler, eşitliğin, adaletin ve özgürlüğün sesini duyurmak için bir araya geliyoruz. Bir kadının mutlu olduğu toplum, sadece o kadının değil, tüm insanlığın geleceği için bir umut kaynağıdır. Çünkü kadının mutluluğu, sadece bireysel bir durum değil, toplumun en derin köklerinden yükselen, tüm insanlığın iyiliğini yansıtan bir ışıktır. 1. Kadın Hakları, İnsan Haklarıdır Toplumların gücü, bireylerinin özgürlüğünden ve eşitliğinden gelir. Kadınlar, toplumun yarısını oluşturan ve her alanda katkı sağlayan varlıklardır. Bu nedenle, kadının mutluluğu, toplumun barış, adalet ve huzur içinde var olabilmesinin temel taşıdır. Kadınların sesini duyurabileceği, eşit şartlar altında yaşayabileceği bir toplum, tüm insanlık için sürdürülebilir bir gelişimin teminatıdır. Kadın hakları, en temel insan haklarıdır. 2. Eğitim, Her Kadının Hakkıdır Eğitim, kadının gücünün açığa çıkmasının ilk adımıdır. Bir kadının mutlu olması, kendini geliştirme hakkına sahip olmasıyla başlar. Eğitim, sadece bir bire...

 Zaman, biz insanlar için en değerli, en hızlı akan kaynaktır. İleriye doğru adımlarımızı attıkça, geçmişin izleri silinmeye başlar. Her kayıp, her geçmişte kalan anı, belki de birer yara gibi içimizde kalır. Ama bir gerçek var: Zaman kaybolmuş olabilir, ama kaybedilen yılların asla kaybolan bir değeri yoktur. Evren, kaybettiğin yılları sana geri verecek. Hem de beklemediğin bir biçimde. 1. Her Kayıp Bir Ders Getirir Kaybettiğimiz zaman, sadece geçmişte kalmış bir anı değildir. Her kayıp, bizlere bir şey öğretir. Ne zaman değer verdiğimiz şeylerin farkına varırız? Kayıp yaşadığımızda… Ne zaman içsel gücümüzü keşfederiz? Zorluklarla karşılaştığımızda… Kayıplar, birer öğretmendir. Ve bir öğretmen ne zaman emekli olur? Öğrencisi tüm dersleri öğrenip, yoluna çıktığında. Kaybettiğin yılların her biri sana önemli bir şey öğretmiştir. Her kayıp, seni daha güçlü, daha bilinçli bir insan yapar. 2. Gelecek, Geçmişin Tohumlarından Filizlenir Evren, kaybettiğin yılları sana geri verecek çünkü ...

  Benim avukatım Allah’tır. Bu, sadece bir inanç değil, aynı zamanda hayatımın her anında bana rehberlik eden, güç veren ve savunan yüce bir gerçektir. İnsanlar bazen hayatlarında zorluklar, adaletsizlikler ve haksızlıklarla karşılaşır. İşte tam bu nokta, Allah’ın varlığına sığındığım, O'nun adaletine ve hikmetine teslim olduğum andır. Allah’ın Adaleti ve Hukuku Her şeyin yaratıcısı olan Allah, kainatın en doğru ve en mükemmel adaletini hükme koyandır. İnsanlar arasında her türlü davanın en adil şekilde çözülmesi için O’na başvururum. Çünkü O, her şeyin iç yüzünü bilir, gizliyi ve açığı, kalpleri ve niyetleri en iyi şekilde değerlendirendir. Allah’ın adaleti, herhangi bir insana, kuruma ya da sisteme ait olamayacak kadar mükemmeldir. O, haksızlığa uğrayanların yanındadır ve her türlü mağduriyeti giderir. O, Yalnızca Hukukçu Değil, Her Zaman Yanımda Olan Bir Dosttur Avukatım Allah’tır, çünkü O yalnızca hukuki değil, ruhsal ve manevi ihtiyaçlarımı da karşılar. O, her durumda yanımda ...

Toplumların ve milletlerin geleceği, yalnızca onların özgürlüğünü savunarak şekillendirilebilir. Gerçek gücün kaynağı, insanların vicdanlarına ve hakikate olan bağlılıklarıdır. Bizler, karanlık güçlerin baskısından kurtulmuş, adaletin ve merhametin ışığında birleşmiş bir halk olacağız. 1. Adaletin Temeli: İnsanlık Onuru Gerçek gücün kaynağı, her bireyin eşit ve onurlu bir şekilde yaşamasıdır. Bu dünyada, hiçbir insan, başka birinin çıkarı uğruna ezilemez. Adalet, sadece hukuki bir düzen değil, her bireyin özünde taşıdığı hak ve hürriyettir. Toplumları yönlendiren değerler, insan onurunu en yüce ölçüde tutmalıdır. Güç, zulüm değil, adaletin egemenliğidir. 2. Bilgeliğin Işığında Karanlıkları Aydınlatmak Her şeyin, insanın aklı ve vicdanı ile ölçülebildiği bir çağda, gerçek bilgi ve hikmet, karanlık güçlerin manipülasyonlarına karşı en güçlü silahımızdır. İnsanların bilinçleri, hakikate ulaşmaya yönelik bir arayışla ışıyacaktır. Hiçbir medya, hiçbir teknoloji, halkın düşünme özgürlüğünü e...